Bir fırsat olduğunda kaçırmamakla ilgili bir şeyler anlatmıştım ''Bir
kitap'' başlıklı düşünsel boşluğumda.Şimdi bu anlatının boşa çıkmasını,
herkesin tam işte bunu yapmalıyım deyip gaza geldiği noktada dışarı çıkmasını
ve bir şeyler yapmak üzre hazırlanmasını gözledim. Fakat bütün bu çabanın
kapıdan çıkana kadar olduğunu, gazın sadece insanı giyinip kapıdan çıkarmaya
yettiğini hissettim.
Her zaman olduğu gibi
öncelikle kendi anlatıma kendim inanmalıydım ve inandımda.Bunun sadece bir gaza
gelme meselesi değil, bir şeye inanma, farkında olma konusu olduğunu
biliyordum.Şimdi kendi sıcak memleketimdeyim. Dün öğlene kadar uyuduktan sonra
küçük yiğenimin 3. yaş günün bir daha yakalanamayacak bir fırsat olması
gerçekliğiyle karşılaştım ve ilk otobüse atlamak üzere uyandım.Sevgili
arkadaşım Vuvuzela Virtüözü’nün yanına koştum zorla
evden cıkardım, bir gün önce kapısının önünde porshe panemera gördüğüm
pastahaneye oturduk, bir şeyler atıştırdık ve otobüs biletimi aldık. Koşarak
eve döndük Vuvuzela Virtüözü sırt çantamı hazırlarken ihtiyaçlarımı giderdim ve
bir şeyin eksik kaldığını hissettim...Bütün bu fırsat kaçırmama telaşını bana
yaşatan o malum kitabı yanıma almamıştım.Asansöre bindim eve çıktım kitabımı
aldım ve bütün bir yol boyunca emrine amadeydim ne söylerse yaptım.Nerdeyse
bitmek üzere kısa zaman için ‘’kitabı’’ bitiririm ve artık o benim emrimde
olur.
Şimdi
tekrar söylüyorum kaçırmayın fırsatı , gidin o kitabı okuyun ...