Vuvuzela Virtüözü

11 Nisan 2013 Perşembe

Değişiyorum

Dün gibi değil artık hiç bir gün.Ben benliğimdeki sende kaybolmuşken saatin durduğu yer burası.Saat fark etmez artık en küçük zaman birimimiz yıllar.Beyindeki bir tümör gibi onunla yaşarsan sakat ,onu bırakırsan zaten yok hayat.Kader ruhsal bir boşlukta tiyatral bir oyun yaptırıyor bize.Zihin gücüm kaldırmıyor artık boş bardakları.Etrafım kalabalıkken başım boş, başım ağrırken kimsem yok, kimseler varken etrafımda tanımıyorum hiç kimseleri.Ben eski ben olmam , olamam yada olmamalıyım artık.Kısık sesleri bağırırken ben, bağıran dilleri kesiyorlardı.Son ses müzik gibi düşüncelerim beynimde yankılanıyor.Bir boşluk gibi ruhum durdukça başkalaşıyor, ağırlaşıyor.Zaman şarap gibi eskidikçe güzelleşir.Fakat zaman geçmek nedir bilmiyor , biz hep en kalitesiz zamanı içiyoruz ve her seferinde yanıyor midemiz.Zamanla geçen acılar varmış.Bizim acılarımız zamanı bile sevmiyor , hatta midemizi yakan zaman , zaman zaman ağzımıza geliyor kusamıyoruz hayatı.Gelmiyor bu limandan demir alma vakti.İçimde ki fırtınalarla batıyor limandaki ‘’sessiz gemi’’.Bakılmıyor artık ufka ,güneş Sessiz gemiyle birlikte batıyor ve ben kirlenmiş denizlerin hazin sonu olan bir deniz yıldızı gibi karaya vuruyorum…Değişiyorum… 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Söyle içinde kalmasın